18 Ağustos 2016 Perşembe

Bedeninizi doğuma hazırlamak için bunları yapın!



Doğuma hazırlığın bir diğer aşaması bedeni doğum için hazırlamaktır. Bunun için gerekli gevşeme ve nefes tekniklerini öğrenmek, uygun egzersizlerle bedeni çalıştırmak (hamile yogası, hamile pilatesi, kegel gibi) ve bunları doğuma kadar bol bol tekrar etmek gerekir. Böylelikle bunları doğum esnasında rahatça kullanabilir ve doğumunuzu kolaylaştırabilirsiniz. Doğum dalgalarını (ağrıları) nefeslerle çok daha rahat karşılarsınız. Gevşeme tekniklerini kullanarak tüm doğum süreci sakin ve gevşemiş kalmayı başarabilir böylece korku-gerginlik-ağrı çemberine girmeyerek kolay, huzurlu, rahat ve bedenin mükemmel bir uyum içinde çalıştığı bir doğum deneyimi yaşayabilirsiniz. Açıkçası gebelik planınız yoksa bile kendinize en yakın kurumdan pilatese eğitimi almanızı öneririm. Bunun yanında günlük yaşantınız sırasında kegel egzersizleri yapmanızda gelecekteki doğum planlarınızda bir adım önde olmanıza katkı sağlar. Bunların yanında bol bol tavsiye edilen kitapları okumayı da ihmal etmeyin.

15 Mayıs 2016 Pazar

Doğuma Hazırlık Eğitimi



Doğum koçu kimdir?
Kadının doğum yapma gücünü annenin kendi kontrolünde kullanmasını sağlayan tıbbi eğitim almış hemşire/ebedir. Doğum koçluğu alanı üzerine eğitimlerini tamamlayarak elde ettiği birikimleriyle anneye doğumdan önce, doğum sırasında ve hemen ardından fiziksel, duygusal ve bilgisel destek sağlayan, bu konuda eğitimli profesyonellere denir.
Yurtdışında yapılan araştırmalar doğum koçunun katıldığı doğumların daha kısa ve daha az komplikasyonla gerçekleştiğini ve bu şekilde dünyaya gelen bebeklerin daha sağlıklı olduklarını ve daha iyi emebildiklerini göstermektedir.

İnstagram: @dogumsokagi
Kayıt ve Bilgi İçin: dogumsokagi@hotmail.com

Bebeğinizin cinsiyetini nasıl belirlersiniz?

Kız çocuğunun olmasını sağlayan X kromozomlu spermler daha büyük, kuvvetli ancak yavaştırlar. Erkek çocuğunun olmasını sağlayan Y kromozomlu spermler ise küçük ve zayıf ancak daha hızlıdırlar. Bu nedenle kız çocuğu için muhtemel yumurtlama gününden 2-4 gün önce ilişkiye girilmeli. Erkek bebek için ise yumurtlamadan 12 saat önce cinsel ilişkiye girilmelidir. Bunun tesbiti için servikal mukus ve vücut ısı tayini kullanılabilir. Tavsiyem servikal mukus yoluyla tespitin yapılmasıdır. Bu tespit nasıl yapılır?

  • Her ne kadar düşüncesi pek hoş olmayıp can sıkıcı bir yol gibi görünsede, maalesef servikal sıvı kontrolünü elinizi iyi yıkadıktan sonra parmaklarınızla kontrol etmekten başka çeriniz yok. Mensturasyonun bitiminden itibaren tamamen kuru bir his olacaktır. Kuru hissetmeseniz bile parmaklarınızdaki ıslaklık çok kısa bir sürede uçup gidecektir. Birkaç gün süren kuruluktan sonra yapışkan bir sıvı hissedebilirsiniz. Fakat yinede; ıslak olarak tanımlayamayacağınız bir sıvı olacaktır. Bu dönem 2-3 gün sürebilir. Bundan sonraki aşamada hissedeceğiniz servikal sıvı krem yada losyon kıvamında olabilir. Islaklığı hissedeceksiniz. Fertil(yumurtlama) döneme girmişsiniz demektir. Bu dönem 2-4 gün sürer. Bundan sonraki son aşamada hissedeceğiniz yumurta akı kıvamı olarak tanımlayabilirsiniz. Aşırı kaygan bir yapısı vardır. ki parmağınızın arasında sündürdüğünüzde sakız gibi kopmadan resimdeki gibi uzadığını göreceksiniz.
     En fertil günleriniz yumurta akı kıvamında gördüğünüz günlerinizdir. Gebelik istiyorsanız bu günlerin önemi ve değeri büyüktür. 20 li yaşlardaki kadınlar ortalama 5 gün bu kalitedeki sıvıya tanıklık ederler. 30 lu yaşlara gelindiğinde ise 1 yada 2 gün sürebilir.

Senden Bir Parça

Evleneli 8 ay 9 gün oldu. Bazen aklımdan acaba içimde büyüyen değerli parçam olsaydı ne olurdu diye geçmedi değil. Kalbimden geçsede günümüz koşullarını düşününce aklım pek onaylamıyor. Gel gelelim ne olacağına. Herşey nasip olsada bizlerede iş düşüyor. Anneliği düşünmek anne olmaya adaysınız demektir. Herşey yumurta ve spermle başlasada işler göründüğü gibi yürümüyor. Kıymetli bir birleşmenin sağlanabilmesi için anne adayı bazı hazırlıklar yapmalı. Bunlar;

  1. Gebe kalmayı planlayan tüm kadınların gebe kalmadan önce düzenli olarak 0.4 miligram folik asit almaları gerekir,  nöral tüp defektli (NTD) doğum önlenmeye çalışılır. 0.4 miligram dengeli bir beslenmeyle kolaylıkla alınabilecek bir miktardır. Bu nedenle bazı doktorlar gebelik öncesi dönemde tüm gebelere ek folik asit takviyesi yapılmasının gereksiz olduğunu düşünür. Folik asit takviyesi ister bir ay sonra ister örneğin 8 ay sonra hamile kalın, devam ettirilmelidir. Folik asit zararsız bir vitamindir.
  2.  Anne adayının bedeni yapılan araştırmalar göre gebe kalmadan 7-8 yıl öncesinden hazırlanmalıdır. Annenin bu yıllar içerisinde beslenmesine önem vermesi doğru beslenmesi gerekir. Doğru beslenme=tüm besin gruplarından yeterince almak anlamına gelir. Özellikle de Omega 3, kalsiyum ve su en önemli besin maddeleridir.
  3. Yıldızlı bilgi !! Anne adayı tarafından gebelik süreci "anlaşıldıkça" gebelik öncesi dönemin de sağlıklı bir gebelik, doğum ve doğum sonrası için oldukça önemli olduğu ortaya çıktı.
  4. Gebe kalmadan Dr. muayenesine gitmek için amaç bilinen veya bilinmeyen bir hastalığın gebeliği ne oranda etkileyeceğinin ya da bu hastalığın gebelikten ne oranda etkileneceğinin ortaya konulmasıdır. İdeal olan gebeliği planladığınız zamandan 3 ay öncesinde hekim kontrolüne girmek ve mümkünse bilinçli ve planlayarak gebe kalmaktır. Çünkü gebe kaldığınızı bilmediğiniz ilk haftalar, bebeğinizin gelişiminin en kolay etkileneceği dönemdir.


21 Ocak 2016 Perşembe

Doğal Emzirin, Bebeğiniz Memeye Emeklesin

Bebeğiniz doğduğunda çevredeki uyaranlara karşı uyanık ve dikkatlidir. Bu uyanıklık dönemi zaman ilerledikçe azalacağı için tam da bu uyanıklık zamanında (doğumdan ilk yarım saat içinde) bebeğinizin beyni memeye emeklemek için hazırdır. Her bebek doğumdan hemen sonra annesinin karnına konulduğunda annesinin memesini bulma ve ilk beslenmesini gerçekleştirme yeteneğine sahiptir. Bunun için özel bir çevre düzenlemesi gerekmez. Memeye emekleme doğaldır ve içgüdüseldir. Peki tam olarak bunu nasıl yapar? Bebeğiniz karnınıza konulduğunda meme başınızın etrafında bulunan küçük tepeciklerden özel bir koku salgılanır. Bu koku ona tanıdık gelir. Kendisinin anne karnındayken bulunduğu sıvının yapısı bu kokuya benzerdir. Bebeğiniz doğduğunda ellerini ağzına götürerek ellerinde kalan bu sıvıyı tadar. Karnınıza konulduğunda ise memenizin küçük tepeciklerinden gelen bu kokunun benzerliğini fark eder ve memeye doğru emekler. Her anne-bebek işte bu mucizevi yaşantıyı deneyimlemelidir. Bu şekilde emzirmeye erken başlayan annelerin hastanede kaldıkları süre boyunca, bu emzirmeyi gerçekleştiremeyen annelere göre bebeklerini hergün 100 dk daha fazla emzirdiği görülmüştür. Memeye emeklemenin yararlarını okuduğunuzda doğal olan bu davranışın nasılda sizi düşündüğünü görmüş olacaksınız. 
İşte yararları;

  • Bu tensel dokunuşlar sırasında bebeğinizin vücut ısısı sizinki ile dengelenir.
  • Bebeğiniz kolostrum(sizin ilk sütünüz) ile beslenerek sizde var olan mikroorganizmaları ilk kez vücuduna almış olur. Böylece bebeğiniz ilk mikroorganizmaları hastaneden almayarak bağışıklığı güçlü oluşmaya başlar.
  • Bebeğiniz sizi emdikçe sizde var olan oksitosin hormonu salınımı artar, uterusunuz(rahim) kasılır. Böylece plasentanın(eşinizin) doğumu kolaylaşır, kanamanız azalır ve kansızlık önlenir. 
  • Bebeğiniz ilk gaitasını(kakası) daha erken çıkarır ve fizyolojik sarılık olma ihtimali azalır.



20 Ocak 2016 Çarşamba

İçinizdeki Doğal Doğumu Keşfedin

Gebelik ve doğum bir hastalık değil, bedenin doğal, normal bir eylemidir. Doğal Doğum (Lamaze yöntemi) mümkün olduğu kadar müdahaleden uzak ve kadının doğallığına bırakılan doğumdur. Doğal bir doğumda sağlık profesyonelleri izleyici olup, sağlık kontrollerini yapma dışında başka bir müdahalede bulunmamalıdırlar. Çünkü buna ihtiyaç yoktur. Doğal doğumu üstün kılan ise hormonların salgılanmasıdır. Bu hormonlar içinde en etkili iki hormon oksitosin ve endorfindir. Oksitosin uterus(rahim) kasılmaları ile doğumun ilerlemesinden sorumlu hormondur. Siz kendinizi rahat bıraktığınız sürece bu hormon bebeği nasıl doğum yoluna iteceğini bilir. Yine doğumda etkili olan endorfin ise bedenin salgıladığı doğal bir ağrı kesicidir. Oksitosin seviyesi yükselip kasılmalar sıklaştıkça, beden ağrıyı azaltmak için endorfin salgısını arttırır. Sonuç; tamamen doğal olarak acı algısında bir azalma olmasıdır. Kadın öncelikle sahip olduğu bu içsel gücün etkisi ile birlikte sağlık çalışanları, eşi ve ailesinin desteği ile doğumdan korkmaz. Siz sadece kendinizi rahatça içgüdüsel alanınıza kayarak bedeninize yardım edin, bedeniniz doğumu nasıl yapacağını bilir. 

Korkmayın, Doğumunuzu Siz Yönetin

  • Doğumun kendi kendine başlamasına izin vererek tıbbi olarak gerekmedikçe indüksiyon(suni sancı) uygulamasının yapılmamasını, kendi bedeninize ve bebeğinize saygılı olunmasını savunmaya çalışın.
  • Doğum süresince yürüyün, hareket edin ve pozisyon değiştirerek doğumun daha kolay ve güvenli olmasını sağlayın.
  • Doğuma ilişkin negatif duygularınızın azalması ve güven duygunuzun artması için size destek olacak sevdğiniz birini yanınıza alın.
  • Tıbbi olarak gerekmedikçe müdahale etmemelerini isteyin (Lamaze International, doğum sırasında yeme/içmenin kısıtlanması, lavman, forseps, vakum, epizyotomi, epidural anestezi ve sürekli NST (Non Stres Testi) gibi uygulamaların tıbbi olarak gerekli olmadıkça uygulanmamasını önermektedir).
  • Annenin kendisi ve bebeği için en güvenli doğum, bedenine güvenerek yaptığı doğumdur. Doğumda çömelme, yarı oturur, diz üzerinde durma, dört ayak gibi pozisyonlar doğum için önerilen pozisyonlardır
  • Doğumdan sonra TenTene Temasın sağlanması ve emzirmenin desteklenmesi için doğumdan itibaren bebeğinizi sizden uzaklaştırmamalarını isteyin (rooming in).  



18 Ocak 2016 Pazartesi

Bloğuma Hoşgeldiniz, Neden Doğal Doğum?

İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesinde hemşirelik öğrenciliğim sırasında Kadın Doğum Anabilim Dalı doğumhane stajında doğum öncesi ve doğum anında yaşanılan stres, ağrı, korku ve anksiyete durumlarını detaylı bir şekilde görme fırsatım oldu. Gözlemlerim sonucunda doğumun doğallıktan git gide uzaklaştığını ve bunun kadını olumsuz etkilediğini anladım. Doğallıktan uzak doğum yapan kadınların tedirgin, mutsuz, stresli olmalarının doğumu oldukça zorlaştırdığını, doğal doğum eğitimi almış ve doğal doğum yapan kadınların ise doğumlarını kolay ve rahat bir şekilde yaptıklarını gördüm. Bunun sonucunda doğal doğumu desteklemeye karar verdim. Doğal doğum konusunda birçok kitap, makale okudum. Kadın Sağlığı Hemşireliği Derneği tarafından düzenlenen ve benimde katıldığım Doğuma Hazırlık Eğitici Eğitimini tamamlayarak şimdi Doğal Doğum ve Lamaze Metoduyla Doğuma Hazırlık Eğitmeni olarak sizlerleyim. Doğum, kadın hayatının doğal bir sürecidir. Bu süreci doğal yaşamak isterseniz Doğal Doğum Sokağına Hoşgeldiniz...